15 Ağustos 2011 Pazartesi

2020 Olimpiyatlarına Adaylığımız Üzerine

Kendi kelimelerimle değil Kurthan Fişek'in dolu ve net bir paragrafıyla yazıyorum:

Ulusal olimpiyat komiteleri, Olimpiyat Akımı içinde ülkelerini temsil eden, olimpiyat takımlarını seçip donatan, yönetim organlarında oy çoğunluğuna sahip ulusal spor federasyonlarıyla sürekli ilişkiye giren ve böylece ulusal spor yönetimleriyle birlikte “çok-sporlu” bir düzenleme içinde ülkelerinin sporuna yön veren bağımsız yapılardır. Türkiye özelinden konuya yaklaştığımızda, öncelini 1908 kuruluşlu Osmanlı Milli Olimpiyat Cemiyeti’nde bulan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin çok-sporlu örgütlerimizin ilki, bugüne kadar varlığını koruyabilenlerin en eskisi, ama 70 yıllık ömrü boyunca bir “bağımlılık” durumundan ötekine geçtiği ve bağımsızlığını edindiği 1962 yılında da Türkiye spor pratiğinden iyice soyutlandığı için en etkisizi olduğunu görüyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder