27 Temmuz 2011 Çarşamba

Tarihin kaydedilmesi

Tarih yaşanan andır. Yaşanan anın aktarılmasıdır. Şu an ile uzaklığından çok kim tarafından anlatıldığı ile şekillenir. Araştırma konum ve uzmanlık dönemin ile alanım gereği, üreteceğim eserlerin yaratım sürecinde kitaplardan, yani ikincil kaynaklardan yararlanamıyorum çünkü üzerine araştırılmamış bir dönem ve konu. Bu nedenle arşiv belgeleri, gazeteler, dergiler asıl kaynaklarım. Bu durum bana sanki o tarihlerde sabah gazetemi açıyormuş hissi veriyor. Bambaşka bir konu araştırırken İtalyanın Habeşistana girdiğini gazeteden okumak, yahut köşede Hitlerin bir demecini görmek bana tarihin o kadar da "sanal bir şey" olmadığını gösterdi ve şunu görmemi sağladı. Anı kaydetmek önemlidir. Çoğu araştırmam sırasında "keşke bu olayla ilgili bi belge bulsam" temennisi ile çalışıyorum. Bir kaynağın tercümesinin olmaması beni az bildiğim o dili daha iyi öğrenmeye teşvik ediyor. Anı kaydetmenin önemi ile çalışmalarım, yıllardır eğitimim sayesinde kazandığım beceriler değer kazanıyor. An itibariyle (ben öyle görmesem de) günlük statüsünde olan bu sayfaların yazılışındaki amaç bir gün tarihsel bir belge niteliği taşıyacak olmasıdır. Yarından itibaren...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder